7 Nisan 2014 Pazartesi

Geleneksel Müslümanlık!

   Tarih boyunca insanlık atasının izini süregelmiştir. Onun yaptıkarını yapmış, yapmadıklarını da kısmen yapmamıştır. Bunlara halk dilinde örf, adet, gelenek, görenek v.s denilmiştir. Kısaca değinmek gerekirse;

  • ÖRF: Toplumun katı beklentileri olarak nitelenen birtakım tutum ve davranışlardır.
  • ADET: Tıpkı örfler gibi birçok sosyal içerikli ilişkiyi düzenlemekte, yönetmekte ve denetlemektedir.
  • GELENEK: Bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi, inanç ve yaşantı biçimidir.
  • GÖRENEK: Günlük yaşantımızın gerekli gördüğü ilişkilerin düzenlenmesinde rol oynar.                     
   Özet olarak ele almak gerekirse''Toplumların kendi aralarında belirlediği yasaların bütünüdür''. Örneğin insanlığın var olmasından bugüne değin en çok üstünde durduğu kavram Namustur. Toplum arasındaki bağlılığı, dürüstlüğü ve doğruluğu hedef alır. Bu nedenle toplumlar arasında belirlenmiş yasalardan biridir.
   Bütünlük açısından yukarıda belirttiğim şekilde konu anlaşılmışsa ben asıl mevzuma geleyim! Neden geleneksel müslümanlık? Yada müslümanlardamı kendi aralarında bölünüyor? Ne çeşit bir müslümanlıktan bahsediyoruz? gibi sorulara cevap vermeye çalışacağım inşallah. Çok hassas bir konu olması bakımından ve dahada önemlisi anlaşılabilirliği açısından detaylara çokça yer verilecektir. 
   Siz farklı şeyleri aynı anda koklayan birini gördünüz mü? Neyse açık konuşayım. Ben '' müslümanım ama şeriatçı değilim'' diyenleri gördüm. Siz de şahit olmuşsunuzdur. Peki müslüman olup şeriatçı olmamak nasıl bir çelişkidir ben anlamış değilim. Neyse bunu ileri ki günlerde konu başlığı olarak tartışmaya sunarım. Demek istediğim müslümanların zaten bir yasa kitabı var. Bu kitaba ekleme çıkarma yapılmayacağı da belirtilmiş. Bu yasanın da adı Kur'an-ı Kerim. Bu yasayı koyan da Allah c.c'tır Bu yasanın muhataplarıda müslümanlardır. Yeterince açık değil mi? Bakın ne diyor Rabbim:''Sizin Allah'ı bırakıp, kulu durumundakilerden taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu hayal mahsülü isimlerden ibaret. Bu konuda, Allah size bir ferman indirmişte değildir. Hükümranlık, yargı ve icra kesinlikle Alla'a aittir. O size, kendisinden başkasını ilah tanımamanızı, candan bağlanarak teslim olmamanızı, başkasına kulluk ve ibadet etmemenizi, yalnızca kendi şeriatına bağlanmanızı, kendisine boyun eğmenizi emretti. İşte doğru ve insanlığı, insani değerleri ayakta tutan din, medeniyet, zamanla değişmeyen ve tabii hukuk kurallarını içeren şeriat, düzen budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.'' dedi. Ama biz ne yaptık asıl şeriatı(kuran) alıp duvarımızın en güzel bölümüne astık. Tozlanmasın diye bir bez parçasıyla bi güzel paket yaptık! Hatta buda yetmedi, ''abdestsiz dokunulmaz'' dedik. Bi düşünün bizi bu duruma kim soktu! Asıl geleneğimiz,adetimiz kısaca her şeyimiz olan bu ışığımızı kim söndürdü. Cevap hem üzücü hem kahredici....ATALARIMIZ.